Kumarda oyun kartları, yaygın tabirle, kumarhanenin lehine karılır. Ancak bu yine de insanları kazanma şansında üstün gelmeye çalışmaktan alıkoymaz. Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık yüzde 85’i hayatlarının bir noktasında kumar oynadıklarını bildirmektedir, yaklaşık yüzde 60’ı da son bir yıl içinde en az bir kez kumar oynadığını belirtmektedir. Kumar, yıllık bahislerde milyarlarca dolara , bazı insanlar için de, büyük bir bağımlılık sorununa yol açmaktadır.
Bahse giren kişilerin çoğunda bağımlılık sorunu yoktur. Ancak tahminen 2 milyon Amerikalı yetişkinden oluşan bazı insanlar hayatlarının bir noktasında takıntılı kumarcılar haline gelirler. Bu gruptaki kişiler bahislerde denetimi kaybederler, çoğu zaman bunun sonuçları ağır olur. Bazı insanlarda kumar bağımlılığı ile ilgili teşhis ölçütlerini karşılamaz ama sorunlu kumarcılar olarak düşünülürler. Her yıl, 4,8 milyon ABD’li yetişkinin sorunlu kumar oyuncuları olduğu düşünülmektedir.
Birçok kişi, ilaçlar ve psikoterapi ile ve kendi kendine yardım gruplarının desteği ile tedavi görmelerinin ardından kumar dürtülerini denetim altına alabilmektedir.
Bulgu ve Belirtiler
Eğer aşağıdaki durumlar sizde varsa kumar bağımlılığınız olabilir.
- Kumar oynamak için işten ve ailenizden vakit çalıyorsunuz.
- Gizlice kumar oynuyorsunuz.
- Kumar oynadıktan sonra pişmanlık duyuyorsunuz ve tekrar tekrar bırakacağınıza yemin ediyorsunuz. Hatta bir süre bırakabilir, daha sonra yeniden başlayabilirsiniz.
- Kumar oynamayı planlamıyorsunuz. Sadece kendinizi kumar oynarken ‘buluyorsunuz’. Elinizdeki son kuruş gidene kadar kumar oynuyorsunuz.
- Faturaları ödemek veya mali sorunları çözmek için ihtiyacınız olan para ile kumar oynuyorsunuz. Kumar parası bulmak için yalan söylüyor, borç alıyor veya eşya satıyorsunuz.
- Kaybettiğiniz zaman, kayıplarınızı geri kazanmak için kumar oynuyorsunuz. Kazandığınız zaman, daha fazla kazanmak için kumar oynuyorsunuz. ‘Büyük voli’nin ve bununla neler alacağınızın hayalini kuruyorsunuz.
Nedenleri
Serotonin, norepinefrin (adrelanilin) ve dopamin gibi beyin kimyasallarındaki dengesizlikler takıntılı kumar alışkanlığındaki etkenler olabilir.
Bu kimyasalların hepsi de nörotransmiterdir. Nörotransmiterler, sinir hücrelerinin (nöronlar) iletişime geçmesine imkan veren kimyasal ulaklardır. Sinir mesajlarının bir hücreden diğerine aktarılmasına yardım etmek için sinir hücreleri arasındaki boşluklara (sinapslar) salınırlar. Eğer nöronlar bu kimyasallardan yeterince üretmezse, sinir mesajları etkili biçimde iletilmez. Sinir hücreleri arasındaki iletimde meydana gelen değişiklikler, bağımlılık da dahil olmak üzere, büyük çeşitlilik gösteren başka akıl sağlığı sorunları ile ilişkilendirilmiştir.
Serotonin beyinde bulunan, ruh hali ve davranışın düzenlenmesinde kilit rol oynayan bir kimyasaldır. Strese yanıt olarak salgılanan bir hormon olan noreopinefrin, takıntılı kumar oyuncularının uyarılması ve risk alması ile bağlantılıdır. Beyin hücreleri dopamini, yiyecek ve seks gibi zevk veren uyarıcıları aramayı öğrendiğiniz ödül sisteminin bir parçası olarak salar ve dopamin bağışıklığın gelişmesinde rol oynar.
Kendinizi ’kötü’ hissettiğinizde veya kutlama yapmak istediğinizde kumar oynuyorsunuz.
Risk Faktörleri
Kumar bağımlılığı riskinizi artıran bir dizi etken vardır:
- Başka davranış bozuklukları. Takıntılı biçimde kumar oynayan kişilerde çoğu zaman madde bağımlılığı sorunları vardır ve ruh hali ile kişilik bozuklukları yaşarlar.
- Yaş. Kumar oynamaya ne kadar erken yaşta başlarsanız, sizde kumar bağımlılığı gelişmesi olasılığı o kadar büyüktür.
- Ailenin etkisi. Eğer anne babanızda kumar sorunu varsa, sizde de olması ihtimali daha da yüksektir.
Ne zaman tıbbi yardım alınmalı
Eğer kumar alışkanlığınız denetiminiz dışına çıktıysa, yardım almak veya bağımlılık uzmanına havale edilmek için doktorunuza görünün. Eğer aşağıdaki koşullar mevcutsa kumar alışkanlığınız kontrolden çıkmıştır:
· İlişkilerinizi, maddi durumunuzu veya iş hayatınızı etkilemektedir.
· Kumar oynamaya gitgide daha fazla zaman ve enerji ayırıyorsunuz.
· Kumar alışkanlığınızı durduramıyor yada azaltamıyorsunuz.
Ne kadar erken yardım alırsanız, takıntılı davranışınızdan kurtularak normale daha kısa sürede dönme şansınız o kadar fazla olacaktır.
Reddetme, neredeyse her zaman bağımlılık davranışının niteliği olduğundan ötürü, kumar bağımlılığının farkına varmanız ve kendi başınıza yardım aramanız zor olabilir. Kumar bağımlılığı bulunan birini ikna etmek çoğu zaman aile fertlerine, arkadaşlara veya iş arkadaşlarına düşer.
Tarama ve Tanı
Amerikan Psikiyatri Derneği (APA), takıntılı kumar oynamayı bir dürtü kontrol bozukluğu olarak sınıflandırmaktadır. Bir kişinin APA’nın takıntılı kumar oynama ile ilgili teşhis ölçütlerini karşılaması için, aşağıdaki ölçütlerin en az beşinde belirtilen ısrarlı kumar davranışını sergilemesi gereklidir:
· Kumar oynamaya aşırı düşkünlük (örneğin, eski kumar deneyimlerini yeniden yaşamak, sonraki girişimi engellemek veya tasarlamak, kumar oynamak için para bulma yollarını düşünmek)
· İstenen heyecanı yakalamak için gitgide daha fazla miktarda para ile kumar oynamaya ihtiyaç duymak
· Kumarı azaltma veya durdurmaya yönelik başarısız çabaları tekrar etmiş olmak
· Kumar oynamayı azaltmaya veya durdurmaya çalışırken huzursuz veya sinirli olmak
· Sorunlardan kurtulma veya neşesiz ruh halini hafifletme yolu olarak kumar oynama (çaresizlik, suçluluk, kaygı, depresyon hisleri)
· Kumarda para kaybettikten sonra, çoğu zaman eşitlemek için bir sonraki gün dönmek (kayıplarının ‘peşine düşmek’)
· Kumara çok fazla bulaştığını gizlemek için aile fertlerine, terapistlere veya başka insanlara yalan söylemek
· Kumarı finanse etmek için kalpazanlık, yolsuzluk, hırsızlık veya zimmete para geçirme gibi yasadışı eylemler gerçekleştirmiş olma
· Kumardan ötürü önemli bir ilişkiyi, işi veya eğitim ya da kariyer fırsatını tehlikeye atmış veya kaybetmiş olmak
· Kumar oynamanın neden olduğu umutsuz finansal durumu rahatlamak için başka insanlardan para beklemek
Komplikasyonlar
Diğer bağımlılık davranışları gibi, takıntılı kumar oynama da hayatınızın birçok alanını etkileyerek, muhtemelen aşağıdakilere yol açabilir:
Aile ve arkadaşlara yabancılaşma, Mali sorunlar, Bağımlılık davranışınıza para bulmak için yasadışı faaliyetlere başvurabileceğinizden ötürü yasal sorunlar, İş yerinde sorunlar, Aşırı alkol tüketimi veya madde kullanımı gibi, durumla bağlantılı sorunların gelişmesi.
Patolojik Kumar Bağımlılığı
Kumar günümüzde gittikçe artan bir şekilde hoşça vakit geçirme, eğlence ve dinlenme aracı olarak gösterilmeye çalışılmakta ve popülaritesi artmaktadır.
Çalışmadan, kısa yoldan zengin olmak için çıkar yol olarak gösterilen kumar, pek çok ülkede medya ve devlet onayıyla teşvik edilmektedir. Bu propaganda aynı zamanda kumar sorunlarının ne kadar önemli olduğunu da unutturmaktadır. Kumar, isteyerek riske girmeyi içerse de, kazanmada hep ya şansın rolü vardır yada yalnızca şansa dayanır.
Ülkemizde devlet tarafından oynatılan kumar türleri; milli piyango, kazı kazan, spor-toto, sayısal loto ve at yarışları üzerine oynanan ganyandır. Özel sektörün işlettiği casinolardaki kumarhanelere önceki yıllarda izin verilmişken, daha sonra çıkarılan yasayla bu izin kaldırılmıştır. Bunların dışında kahvelerde, derneklere bağlı lokal ve kulüplerde “bitirimhane” (kahvelerin özel bölümleri) olarak adlandırılan yerlerde yasa dışı olarak yaygın şekilde kumar oynatılmaktadır. Son günlerde çeşitli şekillerde kumar oynama alışkanlığının gittikçe yaygınlaştığını görmekteyiz. Bilhassa bilgisayar ve internete ilgi gösteren gençlerin internet üzerinden oynadıkları bahis bahis oyunlarının tahrip edici etkisi asla göz ardı edilmemelidir.
Kumar oynama alışkanlığı, kişi ve aileye getireceği büyük maddi ve manevi zararlar kadar, patolojik (hastalık derecesinde) bir hal alabilmesi sebebiyle de endişe vericidir. “Patolojik kumar bağımlılığı” ancak tedavi ile düzenlenebilmektedir. Dürtü, kontrol bozukluğu, aralıklı patlayıcı bozukluk, çalma hastalığı (kleptomani), gibi şekillerde kendini gösteren, kişin kendisi veya başkaları için tehlikeli olabilecek bir dürtüyü uygulamayı engelleyememesi ve bunun sonucunda memnunluk hissi duyması durumudur.
Kumarbazların Hepsi Patolojik Kumarbaz Değildir
Kumar Oynayanlar Sınıflandırılırsa :
a) Profesyonel Kumarbazlar: Bunlar geçimlerini kumardan sağlarlar. Kumar oynamaktan ziyade kazanmaktan doyum alırlar.
b) Suçla Kumarbazlar : (Antisosyal kumarbazlar) ise antisosyal kişilik bozukluğu özellikleri olan kumarbazlardır. Patolojik kumarbazların tersine, kumar oynayabilmek için yasa dışı yollardan elde ettikleri parayı geri ödemek gibi bir niyetleri yoktur. Kaybettiklerinde başkalarını suçlar, hatta kavga çıkarırlar. Patolojik kumarbazlarda sık görülen pişmanlık, suçluluk ve depresyon bunlarda çok seyrektir.
c) Sorunlu Kumarbazlar : Bu tür kumarbazların yıllarca sürebilecek sorunlu ve sorunsuz dönemleri olur. Bir kısmında patolojik boyutlara ulaşabilir.
d) Patolojik Kumarbaz : Devamlı veya aralıklarla kumar üzerindeki kontrolünü kaybeder. Kontrol kaybı şu alanlardadır: Kumar oynama sıklığı ve kumara yatırılan para miktarında artış, kumar için gerekli parayı sağlama uğraşında artma; mantıksız düşünceler; ve kötü sonuçlarına rağmen bu davranışı sürdürme.
Kumarbazlar iyimserlikle doludurlar, yenilgilerden asla ders almaz ve mali kayıpları ne kadar büyük olursa olsun, sonunda gelecek başarıya inançları sarsılmazdır. Kumarbaz kazandığında asla durmaz, daha da çok kazanacağına kendini ikna etmiştir. Kumardan zengin olabileceğine inanır. Başlangıçtaki ihtiyatına rağmen kumarbaz sonradan çok fazla riske girer, ailesi için gerekli parayı riske atar. Daima (bilinçli veya bilinçdışı) suçluluk duygularıyla motive olmaktadır. Bazı içsel kompulsiyonlar, tekrarlayan zorlayıcı düşünceler kumarbazı eylemlerine tekrarlamasına zorlar. Bu davranışın mantıkla açıklanamaması, kumarda bilinçdışı etkenlerin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Kumarbaz oyun sırasında haz ile acı arasında bir gerginlik yaşar.
Anne – babanın (veya bir yakının) ölümü, boşanma, fiziksel hastalık veya yaşamın tehdit altında olması, iş veya kariyerle ilgili düş kırıklığı veya yüksek başarı, insanlarla ilişkilerde zorluklar, alkol ve madde kullanımı patolojik kumarın gelişiminde süreci hızlandıran veya sosyal kumarbazda patolojik sürecin başlamasına neden olan dış faktörlerdendir.
Kumar Sürecinin Gelişimi
Patolojik kumarbazlar para bulmak için önce yasal yolları denerler. Bu yüzden patolojik kumarbazlarda bir borcu bir başka borçla kapatmaya çalışmak en sık görülen davranışlardandır. Bunu yapabilmek içinde patolojik kumarbazlarda, kredi kartlarının son limitine kadar para çekme veya sahip olduğu mülkü satarak kmar için gereken parayı elde etme veya borçları kapatmaya çalışma görülebilmektedir. Zimmetine geçirdiği parayı yerine koymak için sonradan kredi kartından para çekme de görülmeye başlar. Kumar oynama yoğunlaştıkça yasal seçenekler azalır ve kumarbaz parayı yasal olmayan yollardan aramaya başlar. Hırsızlık, zimmete para geçirme ve sahtekarlık en sık görülen suçlardır. Uyuşturucu madde ve alkol kullananlarda yalnız alkol bağımlılığı olanlara göre patolojik kumar daha sok görülmektedir. Mevcut bulgular çoğul bağımlılığın (birden fazla bağımlılık olmasının) patolojik kumarbazlarda hapse girme, stresle ilgili hastalıklar, ciddi psikiyatrik bozukluklar ve intihar riskini artırdığı yönündedir. Kumarbazın kendiside depresyon çok sık görülmekte iken; kendisi ve yakınlarında, patolojik kumara bağlı olarak sekonder (ikincil) gelişen, stresle ilgili hastalıklar da sıklıkla görülmektedir.
Patolojik kumarın aile üzerine yaptığı tahribat oldukça büyüktür.
- Kumarbazın eşinde ve çocuklarında psikiyatrik sorunlar,
- Cinsel aktivitede bozulmalar,
- Ebeveynlik görevinin ihmali,
- Ayrılma yada boşanmalar.
Patolojik kumar bağımlılığının ortaya çıkması durumunda ailenin yapabileceği pek çok şey vardır. Hastayla , sakin bir şekilde konuşmaya, dinlemeye çalışmak , sorununu kendisinin ifade etmesini sağlamak, bu mümkün olmazsa farkındalık oluşturmaya ve kumarın patolojik bir bağımlılık olup ilaç ve psikoterapiyi de içeren psikolojik yardım gerektirdiği konusunda ikna etmeye çalışmak önemlidir. Tedavi sırasında yalnız bırakmamak, destek olmak, birlikte zaman geçirmek, kumar oynamaya iten stres kaynakların, çevresel sorunları azaltmaya çalışıp hayatını düzene koymasına yardımcı olmak süreci hızlandırmaktır.
Kumar vb. oyunlara olan düşkünlüğün Genetik bir Yönü var mı?
Saplantı haline getirilmiş kumar, alışveriş, televizyon, yeme gibi davranışlar, artık biyolojik anlamda da “bağımlılık) kapsamına alınıyor. Tıpkı alkol, sigara, uyuşturucu vb. gibi. (ancak madde bağımlılığında olduğu gibi, bir davranışın bağımlılık yapıcı olarak nitelendirilmesi de, genel kabul görmüş bazı ölçütlere uygunluğuna bağlı) nedeni, bu iki grup bağımlılığın madde bağımlılığı ve davranışsal bağımlılık paylaştığı bazı ortak sinirsel/biyokimyasal mekanizmaların varlığı. Örneğin, iki grup da, beynin “ödül mekanizması” olarak adlandırılan ve normalde yeme, içme gibi eylemleri yerine getirdiğimizde etkinleşerek, bize çabamızın ödülü olarak haz duygusu veren mekanizmayı gasp ediyor.
Söz konusu olan, ister madde bağımlılığı ister davranışsal bağılılık olsun, bazı insanları bağımlılığa karşı bağışık, diğerlerini de yatkın kılan etkenler var. Madde bağımlılığında kalıtımın rolü olduğu, yeni bir bilgi değil. Ancak bu, sözgelimi anne babası yada ailesinde alkolizm olan bir bireyin alkolik olacağı anlamına gelmediği gibi, ailesinde alkolizm görülmeyen birinin de alkolik olmayacağı anlamına gelmiyor. Ayrıca bir özelliğin genetik olması demek, mutlaka o özelliğin doğrudan kendisini tanımlayan bir gen olması demek de değil. Bu bilgiler, kumar bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılık türlerine de uygulanabilir. Bu tür bir davranışsal özellik (madde bağımlılığında olduğu gibi) de çevre, aile, yetişme tarzı, kalıtım vb. etkenleri kapsayan ve genellikle bunların herhangi birinin diğerleri içinden ayıklanıp da “suçlu” olarak gösterilemediği bir etkileşimler bütününden kaynaklanıyor olabilir. Davranışsal bağımlılık-kalıtım araştırmaları, madde bağımlılığına kıyasla yeni. İşi daha güç hale getiren de, bu tür davranışsal bozuklukların, başka bir psikolojik bozukluğun yan unsuru olarak ortaya çıkabiliyor olmaları. Sözgelimi depresyonun bir sonucu olarak ortaya çıkmış alışveriş saplantısında (bağımlılığında), kalıtsal yatkınlığa konu olacak özellik, bağımlılığın kendisi kadar, altta yatan depresyon da olabilir.
Kalıtsal yanı henüz açık olmayan davranışsal bağımlılıkla ilgili olarak, dergimizin Ocak 2002 sayısında yayımlanan “Kendimi Tutamıyorum” başlıklı yazıdan da yararlanabilirsiniz.
KUMAR BAĞIMLILARI GERÇEKTE PARALARINI DEĞİL, HAYATLARINI RİSKE ATARLAR
Kazı kazan, sayısal loto, at yarışları gibi masum oyunlarla başlayan kumar tutkusu son zamanlarda internet üzerinden ulaşılan kumar siteleriyle yeni bir boyut kazandı. Söz konusu sitelere olan talebin artışı ve bu alanın tamamen denetimsiz oluşu da hastalığın şekil değiştirerek yeni yüzyılımıza uygun olarak yaşanmasına hizmet ediyor.
Bu ay belki de Türkiye’mizde asla ciddiye alınmayan bir bağımlılık türünü sizlere tanıtmaya çalışacağım. Bireyin tercihini yaşadığı ve içinde, “Aile içi şiddet, fuhuş, fiziksel, duygusal ve cinsel taciz, kimyasal maddelerin kötüye kullanımı ve bağımlılığı , suça eğilim” gibi ciddi sorunlar barındıran bu bağımlılığın adı; “Kumar Bağımlılığı.”
Çoğumuz boş vakitlerimizi değerlendirmek ve eğlenmek adı altında basit hasislerde bulunmuşuzdur. Örneğin; “lig maçları ne olacak” yada daha basiti “Bahse var mısın Ayşe bugün işe geç gelecek” gibi…. Haftada bir oynanan spor loto yada at yarışı, kahvede vakit geçirmek için oynanan oyunlar veya daha karmaşık dinamikler içeren kumar oyunlarına kadar pek çok oyun ve oyunların oynandığı mekanlar, bu denklemin basit parçalarıdır. Milyonlarca insan için kumar, hoş bir vakit geçirme aktivitesidir. Fakat bu basit ve zararsız görülen bahis üretme davranışı, bazı bireyler için başka türlü bir tecrübeye dönüşür. Büyük kazançlarla ilgili fanteziler ve hayaller bireyi patolojik kumar bağımlılığına, yani bahis üretme dürtüsünü kontrol edememe noktasına sürükler.
Beynin kimyası değişir
Sakın “ortada kötüye kullanılan bir madde yok ki” gibi fikirlere kapılmayın. Kötüye kullanılan madde “para”dır. Hastanın beyin kimyasını değiştirecek ve kronik bir bağımlılık yaratacak kadar güçlü eylem ise “bahis”tir. Heyecanı ve adrenalin düzeyini körükleyen araç paradır. Bu dinamiğin özü, uyuşturucu madde bağımlılığından farklı olmamakla beraber, sonuçta her iki bağımlılık tercihinde de beyin kimyası değişmektedir.
İşi basit tuttuğumuzda bir kumar bağımlısının, bağımlı olduğu şey aslında, bahsin planlama, uygulama, kazanç yada kaybetme süresi içinde oluşan, beynindeki kimyasal reaksiyondur. Ortada kazanç olursa bir sonraki bahis için planlama başlar, kaybettiği zaman ise önce kapital aranır, bulunur. Artık bireyin hayattan zevk aldığı tek olgu budur ve kısır döngü devam eder. Bireyin yaşantısıyla örtüşük olarak, bu bahislerin sıklığı ve kötüye kullanılan para miktarı, kişiye özel değişiklikler gösterir. Hastalık kronikleştikçe üç ayda bir yada ayda bir ortaya çıkan bahis olgusu, haftada bire veya günlük bahislere dönüşür. Yani bahisler bireyin hayatının anlamı olmaya doğru gider.
Bitmeyen enerjileri ve hayata pozitif yaklaşımları kumar bağımlılarının genel özelliklerindendir. Bu bireyler hemen her alanda risk almaktan hoşlanırlar, bu davranış özellikleri mali konular söz konusu olduğunda daha sık karşımıza çıkar. Bahis yapamadıkları veya risk almadıkları takdirde huzursuzdur. Bahisleri ve kayıpları ya yalan söyleyerek kapatmaya çalışır, yada kayıpları için başkalarını suçlarlar. Kazançlar konusunda böbürlenerek kendilerini üstün görürler. Bu onların özgüvensizliklerini örttükleri maskeleridir. Kumar bağımlısı hiçbir şeyi kalmayana dek bahse girer. Kumarı sürdürebilmek için en uç ahlaki çöküntüleri bile göze alabilir, suç işler ve ailesini kötüye kullanır. Kendine tahammül edebilmek için ise bu bireylerin %60’ı bir kimyasal davranış değiştirici kullanır. Bunun en basit örneği alkoldür. Dışarıdan gözlemleyen biri için kumar bağımlıları, dünyanın en egoist bireyleridir. Bireyin yerini başka bir insan almıştır sanki. Bu kişilik acımasız ve öfkelidir. İnkar etme onun savunma mekanizmasıdır. Yaşamsal sorumluluklarını yerine getiremez ve kendi kurgularında yaşar.
Çoğu kumar bağımlısı, davranışları hayatlarının her alanında çöküşe sebep olmadan yardıma ihtiyacı olduğunu kabullenmez. Bu noktaya ulaşıldığında, boşanma, saygınlığını kaybetme, hapse girme sıkça gördüğümüz durumlardır. İntihar ise son aşamadır ve kaçınılmazdır. Bireyin yakınları bağımlıya para sağlayarak bu girişimi anlık erteleyebilirler ama, o birey yardım almadığı müddetçe iyileşemez. Bu durumda mali çöküş, aile içi duygusal, fiziksel şiddet çok sık rastlanılan olgulardır. Çocukların ilgisiz ortamda büyümeleri nedeniyle onların da aile indeki bağımlıyı taklit ederek alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı geliştirdikleri sıklıkla gözlemlenmektedir.
5 çeşit kumar bağımlısı vardır:
- Sosyal Kumarbaz : Biraz eğlence ve heyecan için oynanan oyunlar içinde yer alan kişiler.
- Problem Kumarbaz : Sosyal ve kontrolü oyun oynama çizgisini aşan, oyun ve bahislere daha çok vakit ve para ayıran kişiler.
- Kumar Bağımlısı : Kontrolsüz bir içgüdü ile oynayan ve bunu hayatının odak noktası yapan kişiler.
- Organize Suç Örgütleri Üyeleri : Para kaynağı genelde uyuşturucu veya silah satışından olan kişiler. Onlar da kontrolsüz bir içgüdü ile kumarı sürdürürler.
- Profesyonel Oyuncu : Bu kişiler kumar oynayarak geçinir ve başka sosyal aktiviteleri vardır. Bu onlar için iştir.
Kumar bağımlılığının sosyal anlamda topluma etkileri küçümsenemez derecededir. Borçların ödenmemesi halinde haciz ve hukuksal işlemlerin ve boşanmaların artması, iflas bildirimleri ve hukuksal işlemler ve bunların maliyetleri, karşılıksız çek ve kredi kartı sahtekarlıkları ile suç oranının artması, ödenmeyen vergiler, bur kumar bağımlısının borsa ve benzeri kurumlara verebileceği zararlar bunlardan bazılarıdır.
Görünüşteki Masum Oyunlar
Danışmanlık çalışmalarından edindiğim veriler ve kumarhaneler bünyesinde sekiz yıllık profesyonel deneyimim bana göstermektedir ki; Türkiye’mizde kumar bağımlılığı ciddi bir yaradır. Bağımlılık hastalığı içinde, üzerinde pek az durulan ve önemsenmeyen bu “tercih eylemi” içinde olan bireyler, nedense çok zor yardım talebinde bulunmakta hatta toplumun dikkatini pek de çekmemektedir. Biz profesyoneller ise bu konuyu pek fazlaca gündeme getirmediğimizden, sizler de özünde bir nedeni olan bu karmaşaya bir anlam veremiyor, daha doğrusu bunun bir “bağımlılık” sorunu olduğu gerçeğini göremiyor olabilirsiniz.
Kumarhanelerin kapanması, toplumsal sonuçları itibariyle bu yaranın, yer altına kaymasına ve kendini yasal olmayan yollarla devam ettirmesine yol açmıştır.
Bunun legal örnekleri at yarışları, kazı kazan veya sayısal loto gibi oyunlardır. Görünüşte masum olan oyunlarla bu potansiyeldeki kişilerin kötüye kullanımları artmaktadır. Diğer bir kulvar da internet üzerinden ulaşılan kumar siteleridir. Söz konusu sitelere olan talebin artışı ve bu alanın tamamen denetimsiz oluşu da aslında hastalığın şekil değiştirerek alanın tamamen denetimsiz oluşu da aslında hastalığın şekil değiştirerek yeni yüzyılımıza uygun olarak yaşanmasını gerçekleştirmektedir.
Hedef : “Kumar Bağımlılığı Hastalığı”nı tanımak, önlemlerimizi almak ve ihtiyacı olanlara yardımı taşıyabilmektir. Bunu yaşayan bireyler ve aileler artık çözümsüz değiller. Hastalığın durdurulması ve bağımlı olan bireyin iyileşmesi kişisel olarak mümkün olmakla beraber, bu gerçeği ancak toplumsal bazda bilinçlenerek bertaraf edebiliriz. Paylaşmanın huzuru ile sevgiyle kalın.
Kumarhanenin sanalda yasak yok
İnternet kumarhanelerinin mercek altına alındığı raporda, sanal kumarın tıpkı alkol, uyuşturucu gibi bir bağımlılık, bir tür hastalık olduğuna ve Türkiye’de bu hastalığa yakalananların sayısının giderek arttığına dikkat çekiliyor. Rapora göre,
Türkiye’de 8 milyon bilgisayar, buna bağlı olarak 6.2 milyon intirnet kullanıcısı bulunuyor. Hanelerin yüzde 7’ sinde internet erişimi mevcut, Bilgisayar sahibi olanların çoğunluğu genç ve internet kullanıyor. DİE’ye göre kullanıcıların yüzde 41’i işyeri, yüzde 41’i internet kafe ve yüzde 32’si evde internete erişiyor. Türkiye’de kumarhanenin yasak olmasına rağmen milyonlarca Türk sanal kumarhanenin kapılarından giriyor. Evde yada internet kafede oturup, yalnız yada arkadaşlarıyla, zaman zaman da ebeveynleriyle sanal kumarhanenin kapısını tıklayan Türkler, 21, rulet, poker gibi oyunlar oynayabiliyor. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki futbol, basketbol, at yarışı, boks, tenis maçları için de iddiaya girebiliyor. Kumar sitelerinin büyük çoğunluğunun yurtdışı kaynaklı olduğu belirtilirken, Türk pazarının büyüklüğünün yabancı bahis ve kumar şirketlerinin iştahını kabarttığı bildirildi. Sitelerin birbiri ardına Türkçe”ye geçtiği ifade edilen raporda, Türkçe bahis yada kumar oynatan sitelerin sayısının yüzlerce olduğu vurgulandı.
ATO’DAN “SANAL TUZAK: INTERNET KUMARHANELERİ” RAPORU.
RAPORDAN;
SANAL KUMARHANE BAĞIMLILIĞI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR. İLK AŞAMADA BEDAVA KUMAR OYNATAN SİTELER, DAHA SONRA GENÇLERİ KUMARIN PENÇESİNE DÜŞÜRÜYOR.
AİLELER, SANAL KUMARIN BİR BAĞIMLILIK VE HASTALIK OLDUĞUNU BİLMİYOR.
TÜRKİYE’DE INTERNET ÜZERİNDEN KUMAR VE BAHİS OYNAYANLARIN SAYISI 1.5 MİLYONU BULUYOR. TÜRKİYE’DE ONLINE CASİNOLARIN YILLIK CİROSU 1 MİLYAR DOLARI AŞMIŞ DURUMDA.
ATO BAŞKANI AYGÜN: “GENÇLERİMİZ BAĞIMLILIĞA TIKLIYOR
SANAL KUMAR TEKNOLOJİK BELA, ÇAĞIN VEBASIDIR
Türkiye’de kumarhane yasak. Ancak, internete taşınan kumarhaneler, bağımlılarına zahmetsiz kumar oynama olanağı sağlarken, yeni bağımlıların sayısı da gün geçtikçe artıyor. Internet yaygınlaştıkça tıpkı gelişmiş ülkeler gibi Türkler de sanal kumar bağımlılığı olarak adlandırılan bu hastalığın pençesinde kıvranıyor.
Sanal Tuzak: İnternet Kumarhaneleri” adını taşıyan Ankara Ticaret Odası (ATO)’nın son raporu, internet kumarhanelerini mercek altına aldı. Raporda, sanal kumarın tıpkı alkol, uyuşturucu gibi bir bağımlılık, bir tür hastalık olduğuna ve Türkiye’de bu hastalığa yakalananların sayısının giderek arttığına dikkat çekiliyor.
Bilgisayar ve internet kullanımı yaşam kalitesinin bir göstergesi. Ancak nimetin maddi külfeti yanında zararları da yok değil. Rapora göre Türkiye’de 8 milyon bilgisayar, buna bağlı olarak 6.2 milyon internet kullanıcısı bulunuyor. Hanelerin yüzde 7’sinde internet erişimi mevcut. Bilgisayar sahibi olanların çoğunluğu genç ve internet kullanıyor. DİE’ye göre Kullanıcıların yüzde 41’i işyeri, yüzde 41’ı internet kafe ve yüzde 32’si evde internete erişiyor.
Rapora göre, Türkiye’de kumarhane yasak. Ancak, milyonlarca Türk “tıklıyor” kolayca sanal kumarhanenin kapılarından giriveriyor. Evde yada internet kafede oturup, yalnız yada arkadaşlarıyla, zaman zaman da ebeveynleriyle sanal kumarhanenin kapısını tıklayan Türkler, 21, Rulet, Poker oynayabiliyor, dünyanın dört bir yanındaki futbol, basketbol, at yarışı, boks, tenis maçları için iddiaya girebiliyor.
Kumar sitelerinin büyük çoğunluğu yurtdışı kaynaklı. Ancak Türk pazarının büyüklüğü yabancı bahis ve kumar şirketlerinin iştahını kabartıyor. Siteler birbiri ardına Türkçe’ye geçiyor. Türkçe bahis ya da kumar oynatan sitelerin sayısı artık yüzlerle ifade ediliyor.
MİLYAR DOLARLIK SANAL KUMAR
Türkiye’de internet üzerinden kumar ve bahis oynayanların sayısı 1.5 milyonu buluyor. Milli Piyango İdaresi’ne göre Türkiye’de online casinoların yıllık cirosu 1 milyar dolara ulaşmış durumda. İngilizlerin Türkiye’de yaptığı bir araştırmaya göre ise bu rakam 5 milyar doları buluyor. Üstelik bu paradan vergi de ödenmiyor. Havale, kredi kartı gibi yollarla ciddi miktarda bir para, yurdışına transfer ediliyor.
Kumar oynayanlara ve bahisçilere ulaşmak ve ödeme ağından faydalanmak için sanal POS karşılığı Türk bankalarına 10 milyon dolar ücret önerileri götüren şirketlerin olması, Türkiye’deki kumar pazarının ulaştığı boyutu gözler önüne sermeye yetiyor.
KADINLAR VE ÇOCUKLAR TEHDİT ALTINDA
Yeni kumar bağımlılarının yüzde 75’ini sanal ortamda kumar oynayanlar oluşturuyor. Sanal kumarhanelerde daha çok erkeklerin kumar oynadığı şeklindeki değerlendirmeler ise gerçeği yansıtmıyor. Bağımlılar arasında bayanlar ve çocuklar başı çekiyor. Çünkü bayanlar büyük oranda dışarıdaki kumarhanelere gidemiyor. Çocuklar ise merakla başlıyor. Bir kaç kez bedava kumar oynayan gençler, sonunda paralı kumarın pençesine düşmekten kurtulamıyor.
Raporda çoğu ailenin, sanal kumarın bir bağımlılık ve hastalık olduğunu bilmedikleri belirtiliyor. Bedava oyunların bağımlılık yaparak kumar hastalığına dönüşebileceğini düşünemeyen ebeveynlerin, çocuklarının bu sitelerde dolaşmasına izin verdiklerine, kimi zaman birlikte oynadıklarına raporda dikkat çekiliyor.
Bazı siteler 18 yaşın altındaki çocukları kabul etmediği söylüyor ancak tıpkı sigara paketlerinin üzerinde yazan yasak gibi göstermelik kalıyor. Hatta bazı siteler, ebeveynlerinin kredi kartını kullanmak koşuluyla kumar oynanmasına izin veriyor. Yine bazı sitelerde promosyon veriliyor, bonus dağıtılabiliyor. Örneğin 100 euro depozit verenlere 30 euro bonus kredi açılıyor.
EN ÇOK GÜNEYDOĞU’YU VURDU
Raporda, işsizliğin had safhada olduğu, açlık sınırının altında binlerce insanın yaşadığı Güneydoğu’da, internet üzerinden kredi kartı ile oynanan kumar ve bahisin, binlerce insanı tefecilerin eline düşürdüğü, çok sayıda insanın iflas ettiği, borcunu ödeyemeyen pek çok kişinin de kayıplara karıştığı bildiriliyor.
Rapora göre Diyarbakır’da son 1,5 yıl içinde 200’ün üzerinde bahis oynatan yer tesbit edildi. Sadece bu şehirde, haftada ortalama 5 trilyon liranın bu çark içerisinde döndüğü ileri sürülüyor. Ancak kayıt dışı olması nedeniyle gerçek rakamlar bilinmiyor.
Güneydoğu’da çok sayıda kişinin batmasına, yuvaların dağılmasına yol açan yasadışı bahis, şimdi de yeraltında ve internette faaliyet gösteriyor.
BİR “TIK”TA BAĞIMLILIK
Sanal kumarhanelere bir “tık” ile girilip 10 cent ile oynamaya başlanabiliyor. Buna karşılık üst sınır bulunmuyor.
İnternetteki kumar siteleri reklamlarını internetteki siteler üzerinden yapıyor. Örneğin her hangi bir servis sağlayıcısından maile bakmak için girildiğinde bu kumar sitelerinin reklamına rastlanabiliyor. Kumarhaneye girmek için “tıklamak” yetiyor.
Yeni kumar bağımlıları yaratmak için siteler eğitim de veriyor. Bazı kumar siteleri yeni başlayanlar için öğrenme amaçlı bir menü bile oluşturmuş.
Bazı casinolarda cep telefonundan Blackjack veya Video Poker oynanabiliyor. Bunun için GPRS veya Java destekli bir telefon yeterli oluyor.
Sanal kumarcıların yakından tanıdığı ünlü playtech yazılımlı kumarhaneler, kameralı canlı oyunlarında kullandığı bayan kurupiyerleri ile çok popüler. Bu kumarhanelerde ekstra bonuslar da mevcut.
Bu tür kumarhaneler, o ay içinde kredi kartı dışında yatırılan her paraya bonus veriyor. Bu sayede kredi kartına ödeyecekleri işlem komisyonlarını oyunculara dağıtıyorlar.
BANKALAR DA KAZANIYOR
Sanal kumar oynamak için en çok kulanılan ödeme şekli kredi kartı. Müşteri, kredi kartı numarası ve kartın arkasında bulunan CVC numarasını vererek sitenin hizmetinden yararlanabiliyor.
Bankalar internetten oynanan kumarda, kredi kartından nakit avans çekilmiş gibi işlem yapıyor, müşteriye günlük faiz uyguluyor.
Oyuncu kaybetmek istemeyen kumar siteleri bunun da önlemini almış. Faiz ödememek isteyen müşterileri için havale ile ödeme kabul ediyorlar. Ancak merkezi yurtdışında bulunan bu şirketlere para transferi daha pahalıya geleceğinden, şirket Türkiye’de bir temsilcinin hesap numarasını vererek bu işlemleri yürütüyor. Fakat temsilci ile şirket arasında anlaşmazlık olduğunda şirket sorumluluk kabul etmiyor. Bu nedenle oyuncu ilk kumarını temsilciye para transfer ederek oynuyor.
SANAL KARTLAR REVAÇTA
Rapora göre kullanıcıların kredi kartı bilgilerini vermekten korkmaları nedeniyle kredi kartına bağlı “sanal kart” kolaylıkla alınabiliyor. Kartın limiti kullanıcı tarafından belirleniyor. Sadece internette yapılan alışverişlerde kullanılıyor. Alışveriş bittikten sonra bu kart başkaları tarafından kullanılamıyor. Sisteme kayıtlı binlerce kullanıcı var. Türkiye, tüm dünyadaki sanal kart kullanımında oldukça önlerde… 2002 yılında Europay’in yaptığı araştırmada tüm dünyada ABD’den sonra en çok sanal kart kullanan ülke Türkiye. Sanal Kart pekçok banka tarafından veriliyor.
İKİ BANKA YASAKLADI
İnternette kredi kartı ile kumar oynanmasının önlemini almak imkansız değil. Uluslararası iki mali kuruluş İngiltere’deki müşterilerinin kredi kartlarıyla internette kumar oynamasını yasakladı. İki kurumun kredi kartlarını kullanarak internette kumar oynamak isteyenlerin kartları, sözkonusu sitelerde yapmak istedikleri işlemlerde bloke ediliyor.
İnternetteki kumar sitelerinin perdelenmesi de mümkün. Ancak bunun için mahkeme kararı gerekiyor. Tamamen teknik bir mücadele yönteminde ise hackerlar kullanılıyor. Hackerlar ile kumar siteleri çökertilebiliyor. Bu işlemden bıkan siteler faaliyetine son verebiliyor.
SİTELER NASIL KURULUYOR?
Adları, e-kumar, sanal kumar, internette kumar, online Casino, online kumar olarak değişiyor. Rapora göre, Gibraltar, Hollanda Antilleri, Güney Afrika, Dominik Cumhuriyeti, Cebelitarık, Grenado, Güney Kıbrıs gibi ülkelerde kurulan şirketler ortalama 100 bin dolar ödeyerek lisans alıyorlar.
Ülkelerden resmi lisans alan kumarhaneler İnteraktif Oyun Konseyi’ne bağlı bulunuyor. Konsey bu şirketlere yazılım, muhasebe, sigorta desteği veriyor.
Çeşitli ödeme şekilleri ile faaliyet gösteren bu şirketler, bankacılık hizmetlerinden yararlanarak sitelerinde kumar oynayanları yakın takibe alıyorlar. Neteller (ATM sisteminden para çekme-yatırma), bankaya havale, kredi kartı, Western Union (para transferi), çek gönderme, fire pay (Neteller’ın bir başka yöntemi) gibi yöntemleri kullanan kumar şirketleri kredi kartı gibi yöntemlerde her türlü bilgiyi oyunculardan talep ediyorlar. Örneğin, Neteller sisteminde online casino’ya girildikten sonra “Neteller” yönteminin seçilmesi halinde casino sitesinden başvuru yapılıyor. Oyuncuya hesap numarası, güvenlik kodu ve şifre veriliyor.
Raporda oyuncular ile yapılan sözleşmede anlaşmazlık halinde sitenin ait olduğu ülkenin yasalarının geçerli olduğu belirtiliyor. Örneğin “Anlaşmazlıkların hallinde Gibraltar yasaları geçerlidir” ibaresi yer alıyor. Ancak oyuncular Gibraltar’ın bir ülke ve nerede olduğunu dahi bilmiyor. Üyelik yaş sınırı genellikle 18 olmasına karşın, hizmet verilen ülkenin kanuni yaş sınırı esas alınıyor.
KUMAR VE BAHİS NASIL OYNANIYOR?
Siteye kayıt yaptırmak için, isim, adres, e-mail, doğum tarihi gibi bilgiler isteniyor. Sonra müşteriye bir hesap açılıyor. Müşteri bu hesaba Türk Lirası yada döviz cinsinden para gönderiyor. Para yatırırken daha çok kredi kartı tercih ediliyor. Kredi kartı bilgilerini vermek istemeyenler ise havale gönderiyor. Bu arada şirket oyunculara, “Havale dekontuna bahis ya da casino içindir yazmayınız” notu iletiyor..
Bunların dışında siteler “neteller, netpay” gibi alternatif ödeme şekli önerebiliyor. Genellikle yüzde 2-3 oranında transfer ücreti kesiliyor. Oyuncu kazandığı ilk gerçek kumar ya da bahisten sonra fotograflı, resmi bir kimlik belgesi göndermek suretiyle kayıt bilgilerini teyid etmek zorunda bırakılıyor. Bilgilerin doğruluğu kanıtlanmadığı zaman ödeme yapılmıyor, anlaşma feshediliyor.
İLK TÜRK KUMAR SİTESİNİ BİR ABD’Lİ KURDU
İlk Türkçe kumar sitesini, 2000 yılında, Türklerin sanal kumara ilgisini fark eden Anthony Mataye adlı bir Amerikalı kurdu. Kumar tutkunlarının yüzde 2.5’ini Türkler’ in oluşturduğunu ortaya çıkaran Mataye, Güney Amerika yakınlarındaki Antigua isimli bir adaya giderek kumar lisansı aldı. Siteye isim olarak da Türkçe’de oyun kağıtlarında en çok kullanılan kelimelerden biri olan “as” sözcüğünün içinde olduğu ascasino.com’u seçti.
KUMAR HASTASI NASIL TEŞHİS EDİLİR
· Uzmanlara göre haftada 60 saat internetin başında kalan birisi, aslında bağımlı olmaya doğru yol almış demektir.
· Ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr.Kadir Türkcan’a göre şu 10 kriterden beşini taşıyan birisi kumar bağımlısı olarak değerlendiriliyor.
· Kumar oynama eylemi için aşırı kafa yorar
· Giderek artan miktarlarda kumar oynar.
· Kumar oynamamak için karar verir ancak kumar mekanlarından kurtulmayı başaramaz
· Kumar oynamayı azalttığında ve bıraktığında huzursuzluk duyar
· Sorunlarından kaçmak için kumar oynar
· Kaybettiğinde ertesi gün kazanmak için tekrar oynar
· Kaybettiğini kovalar
· Kumar oynadığını saklamak için çevresine yalan söyler. Kumara gerekli parayı bulmak için sahtekarlık, hırsızlık yapar
· Kumar yüzünden işinde, eğitiminde ve mesleğinde başarısızlığa uğrar
· Yaşadığı parasızlıktan kurtulmak için para sağlamak üzere başkalarından güven bekler.
KURTULMAK MÜMKÜN
Raporda sanal kumar başta olmak üzere bağımlılıktan kurtulmanın yolları şöyle sıralanıyor:
· Kumar bağımlılığının bir hastalık olduğu anlatılmalı,
· Bu anlamda insanların bilinçlenmeleri sağlanmalı,
· Bağımlıların yardım alabileceği yerler çoğaltılmalı,
· Bağımlılık uzmanlarının yetiştirilmesi yönünde üniversiteler çaba sarf etmeli,
· Parasal tüm işlemler bağımlıların ellerinden alınmalı,
· Kumar oynamayı hatırlatacak her şey hastadan uzaklaştırılmalı.
ATO BAŞKANI AYGÜN
Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Aygün, internet üzerinden oynanan kumarın teknolojik bir bela, olduğuna dikkat çekerek “Sanal kumar çağın vebasıdır. Sanal kumar, toplumsal bağışıklık sistemimizi çökertiyor. Bu hastalığa karşı tüm aileler gerekli önlemi almalıdır” dedi.
Kumarın cep telefonuna kadar düştüğünü, 30 milyon cep telefonu sahibinin potansiyel bir kumar bağımlısı olduğunu vurgulayan Aygün, “Biz o zaman kumarhaneleri niye kapattık anlamış değilim” şeklinde konuştu. Aygün şunları söyledi:
Kumarhanelerin kapanma nedeni aile dramlarına engel olmak, bir kanayan yarayı durdurmak içindi. İnternet kanalıyla çağın vebasını evlerimize kadar getirebiliyoruz. Gençler tehdit altında, aileler ise kumar hastalığı konusunda yeterli bilince sahip değil. Sanal kumar bağımlıları öyle bir noktaya geliyorlar ki, gençler, annesinin, babasının, kardeşinin kredi kartlarından oyun oynuyorlar. Daha da kötüsü, bazı anne babalar çocuklarıyla birlikte oynuyorlar. Çocuklarının bedava diye kumar oynamasına müsaade ediyorlar. Bu çok tehlikeli bir davranış biçimi. Bilmeliler ki bu şekilde çocuklarını bir kumar bağımlısı haline getiriyorlar. Bağımlılığın sonu hastane, hapishane veya mezarlıktır. Parçalanan aileler, dağılan yuvalar, yitirilen çocuklardır. Ailelerimizin bu konuda bilinçlenmesi lazım. Ayrıca Türkiye’de de kumar bağımlıları için psikoterapi merkezleri kurulması gerekiyor. Hollanda’da bu tür merkezler var”
Bankalara bir çağrıda bulunan Aygün, kumar sitelerine kredi kartlarından yapılan transferlere provizyon verilmemesi için sistem kurulmasını istedi. Dünyada bunun örneklerinin bulunduğunu dile getiren Aygün “Bankalar bunun önünü almalılar. Sosyal sorumluluk bilincine sahip bankalar bunu mutlaka yapmalılar” dedi.
Amerikalı birçok genç için internet üzerinden kumar oynamak popüler bir hobi haline geldi. Ama bir bağımlılığa dönüştüğü de giderek daha sık görülüyor.
Amerika’nın en seçkin üniversitelerinden biri olan University of Pennsylvania’dan daha yeni mezun olmuş olan 23 yaşındaki Ryan, okuldayken merak saldığı internetteki kumar siteleri nedeniyle 20 bin dolar borca battığını anlatıyor:
”Arkadaşlarla bazen evde buluşur, birlikte kağıt oynardık. Ailelerimiz buna ses çıkarmazdı. Nasıl olsa evin çatısı altındaydık. Sosyal bir faaliyet gibi algılanırdı.”
Birçok genç Amerikalı için kağıt oyunlarının bir uzantısı olan kumar sosyal hayatın olağan bir parçası kabul ediliyor.
Fakat internette mantar gibi biten poker siteleri, giderek daha çok sayıda genci ciddi parasal sorunlarla karşı karşıya bırakmaya başladı.
Alkol ya da uyuşturucunun aksine, internet sitelerinde kumarın da bağımlılık yaratabileceği konusunda genelde hiçbir uyarıyla karşılaşılmıyor.
Uzmanlar, çok sayıda ailenin çocukları uyuşturucu ya da alkol yerine bilgisayar önünde durduğu için kumar sitelerini tamamen görmezden geldiğini söylüyor.
Ryan’ın anne-babası, çocuklarının okul arkadaşlarıyla birlikte evde poker geceleri düzenlemesine hiç ses çıkarmadıklarını itiraf ediyor:
”Bizi rahat hissettiren bir yanı vardı. Hemen yanıbaşımızdaydılar. Ne yaptıklarını görebiliyorduk. Tehlikesizce eğlendiklerini düşünüyorduk.”
Ryan’ın babası her cuma ya da cumartesi gecesi yaklaşık 8-10 gencin poker oynamak için evlerinde toplandığını anlatıyor:
”Esrar içmiyor, sarhoş olup araba kullanmıyorlardı. İçim rahattı.”
Fakat Ryan’ın anne-babası kısa süre içinde bu poker gecelerinin sandıkları kadar zararsız olmadığının farkına varıyor.
Ryan’ın babası için oğullarının bir gece kendilerini ağlayarak telefondan arayışı işin ciddiyetini kavramasına yardımcı olmuş.
Babasından yardım isteyen Ryan, girdiği borçları ödeyemez duruma düştüğünü anlatıyor. Babasının aklından olsa olsa 1800 dolar diye geçerken, gerçek borcun 18 bin dolar olduğu ortaya çıkıyor.
Psikologlar, gizli bir bağımlılık olan kumarın alkol ya da uyuşturucu gibi kolay kolay farkına varılmadığına dikkat çekiyor.
Ryan’ın anne-babası, diğer bağımlılıklara karşı bilinç yükseltme programları okullarda yaygın halde olmasına karşın, kumar alışkanlığının tehlikesinden hemen hemen hiç bahsedilmediğinden şikayetçiler.
Fakat yakın zaman içinde bilhassa eğitim kurumlarında yetkililerin bu konuya da el atması gerekecek gibi görünüyor.
Toplumsal araştırmalara göre Amerika’da kumar bağımlılığının en hızlı arttığı yaş grubu 18 ila 24 yaş arası.
Kaynakçalar
Kimliği Belirsiz Kumar Oyuncuları
Takıntılı Kumar Oynama Merkezi
Kumar Oynama Sorunu Ulusal Konseyi
ATO
Prof. Dr. Ahmet ÇELİKKOL
TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisi – 2002