Hürriyet Gazetesi aile-çocuk yazarı Ömür Kurt ve Pedagog Psikolojik Danışman Aykut Akova ‘Çocukların okul sorunlarıyla başa çıkma yöntemleri’ konulu panelde ailelerle bir araya geldi. İstanbul Çamlıca’daki Yön Koleji’nde, öğrenci velilerinin de katılımıyla gerçekleşen panelde konuşan ikili, çok fazla televizyon izleyen ve bilgisayar başında vakit geçiren çocukların birçok sorunla karşı karşıya kaldığını örnekleriyle açıkladı.
Bilgisayar oyunu dil gelişimini yavaşlatıyor
Pedagog Akova, “Günde bir saatten fazla çocukların aynı zamanda dikkat süreleri azalıyor. Dil gelişimi ve motor becerilerinde yavaşlama oluyor. Çocuklar, içinde korku unsuru barındıran çizgi filmler yüzünden yoğun kaygı ve korkular geliştiriyor. Bu nedenle anne-babasıyla uyumak isteyen çocuklar bile var. Hatta yalnız başına tuvalete gitmekten bile korkuyorlar” dedi. Bilgisayar oyunlarının ise saldırganlık dürtülerini harekete geçirdiğini dile getiren Akova, “Aileler çocuklarının bu duyguya yönelmemesi için bilgisayarda ne oynadığına dikkat etmeli ve ne kadar süre oynadığını takip etmeli” diye konuştu.
Her şeyin bir zamanı olduğu öğretilmeli
Bilgisayar oyunlarının 1 saati geçmemesi gerektiğini dile getiren Aykut Akova, oynatılan oyunun içeriğinin de önemine vurgu yaptı: “Televizyon ve bilgisayar, çocuklarda içe dönük bir yapı geliştiriyor. Tıpkı uyuşturucu gibi bağımlılık yaratıyor. Her şeyin bir zamanı olduğu çocuklara öğretilmeli. Ne kadar süreyle televizyon izleneceği oldukça önemli. Soyut zekâ da 12 yaşından sonra gelişir. Öncesinde her gördüğü şeyi gerçek olarak algılıyor. Bu nedenle çocuklara izlettirilecek programlara çok dikkat edilmeli.”
Televizyon ve bilgisayar uyuşturucu gibi bağımlılık yaratıyor
Aileler rol model olmalı
“Aileler çocukları için rol model olmalı” diyen Aykut Akova, “Örneğin aile çocuğunun bilgisayar oyunu oynamasını istemiyorsa kendisi de oynamamalı. Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak istiyorsa önce kendisi kitap okumalı. Aileler çocuklarına yalan söylemenin kötü bir şey olduğu anlatıp ardından yalan söylerse bu, çok da gerçekçi olmuyor. Ailede öncelikle iletişim olmalı. Anne-baba iletişim kurmazsa çocuk iletişimi öğrenemiyor. Çocuklara ‘sen’ yerine ben diliyle konuşmak gerekiyor; ‘Ben kırılıyorum, ben üzülüyorum’ denmeli” dedi.
Programlarla aldatmaca içinde olunuyor
Hürriyet aile-çocuk yazarı Ömür Kurt ise, televizyonun çocuklar üzerindeki etkisine değinerek “Programlarla aldatma içinde olabiliyorsunuz ve televizyon karşısında saatleriniz heba oluyor. Çocuklar yaş gruplarına uygun olmayan televizyon yayınları izleyerek bazı değerleri kaybediyor. Çünkü televizyonda gördükleriyle bizim ona anlatmak istediklerimiz örtüşmüyor. Bu yüzden televizyonun etkileri çok önemli” dedi. Kurt, çocukları televizyon ve bilgisayar karşısında bırakmak yerine onlarla eleştirmeden, saygıyla iletişim kurmak gerektiğini belirtti.
Sadece çocukları değil yetişkinleri de etkiliyor
Bilgisayar oyunlarının ise sadece çocukları değil yetişkinleri de etkisi altına aldığını dile getiren Ömür Kurt, “Oyunlardaki mesajlar çok ince ve çocukların beynine işleniyor” dedi. Bu oyunlarda çoğu zaman saldırganlık aşılandığı için çocukların küfür ve argo konuşmalar öğrendiğini, ailesiyle iletişimin de bu yönde gelişmeye başladığını söyleyen Kurt, yapılan araştırmaların, bilgisayar oyunlarının çocuklarının zihinsel ve bedensel gelişimine olumsuz etki ettiğini belirtti.
Televizyon ve bilgisayar uyuşturucu gibi bağımlılık yaratıyor
Sanatın bir dalı ile ilgilenmek önemli
Anne-babaların “Peki, ne yapmalı?” sorusuna “Onları bir sanat veya bir spor dalıyla tanıştırın” diye yanıt veren Ömür Kurt “Çocukların kendilerini daha iyi ifade etmesi, hislerinin farkında olması ve yaşamı tam anlamıyla keyifli bir hale dönüştürmeyi öğrenmesi için onların sanatla tanışması gerekir. Çocuk sadece teknolojinin değil, hiçbir şeyin esiri olmamalıdır. Bu nedenle çocuklarımızı teknolojinin eline teslim etmemeliyiz. Çocukların ilgilendiği bir sanat dalı olursa, bilgisayar oyunlarına ve televizyon programlarına ihtiyacı kalmaz. Bunun için aileler çocuklarına bilim, sanat, dil eğitimi aldırmalı. Çocukların eline kaliteli bir uğraş verdikten sonra korkmamak gerek. Çocuğa değerli olduğunu hissettirmek için ona sorumluluk vermek ve bunu takdir etmek önemli!” dedi.
Her gün okuma saati yapılmalı
Televizyon ve bilgisayar nedeniyle çocuklara ağır bir dünya sunulduğunu, bu yüzden de kitaplarda anlatılanları bebeksi bulduklarını kaydeden Ömür Kurt, “Çocuklarla her gün okuma saati yapılmalı. Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak açısından bu çok önemli. Kitap okumak çocuğun hayal dünyasını geliştirir. Bu alışkanlığı kazanan çocuk ileride daha doğru adımlar atabilir. Kitap okumanın sadece uykuya dalmak için yapılan bir etkinlik olmadığı gösterilmeli, günün her saatinde kitap okunabildiği anlatılmalı” dedi. Çocukları insani değerlerle yetiştirmenin çok önemli olduğunu kaydeden Kurt, bunun için; çocukla iletişim kurulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Televizyon ve bilgisayar uyuşturucu gibi bağımlılık yaratıyor
Amacımız çocukların hayatlarına yön verebilmek
Yön Koleji Müdürü İsmail Altıner de kısa bir konuşma yaparak bilginin bir şekilde halledileceğini ancak bunu duyguyla vermenin çok önemli olduğunu söyledi. Altıner; “Bu da müzik, spor ve resim ile olabilir. Ayrıca dil eğitimi de çok önemli. Gramere bağlı olmadan, yabancı öğretmenlerle yabancı dil öğretimi önemli. Çocuklarımıza bilim ışığında yön vermek istiyoruz” diye konuştu.
www.hurriyet.com.tr