12-15 yaş grubu gençlerde teknolojik bağımlılık daha çok

Memorial Kayseri Hastanesi Psikiyatri bölümü doktorlarından Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, sömestir tatilinde ailelerin teknoloji konusunda sınırlarını iyi çizmelerinin gerektiğini söyleyerek, “12-15 yaş grubu gençlerde teknolojik bağımlılık daha çok yaşanıyor” dedi.
Memorial Kayseri Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, son dönemde yapılan çalışmalarla teknoloji bağımlılık konusuna özellikle 12-15 yaş grubu gençlerde rastladıklarını ifade etti. Karayağız, çocukların telefonsuz kalma veya internetsiz kalma gibi korkular yaşadığını dile getirdi. Karayağız, ”İnternet ve telefonlar özellikle hayatımıza giren ve matbaanın keşfinden sonra bizim için çok önemli nesnelerdir. Bu kullandığımız nesneleri iyi bir şekilde değerlendirmemiz gerekir. Son dönemde yapılan çalışmalar özellikle 12-15 yaş grubu gençlerde bunun artık bir bağımlılık haline geldiğini, telefonsuz kalma korkusu taşıdığını, internetsiz kalma korkusu yaşadığını ve bunlara bağımlı hale geldiğini görüyoruz. Elimizdeki bu değerli verileri bilgi edinebileceğimiz kaynakları olumsuz yönde kullanıp bağımlılık haline getirirsek hem gençlerimiz için hem bizim için hayatımızı olumsuz etkileyecek sonuçlar ortaya çıkarır” dedi.

“Teknolojik bağımlılığa en çok ergenlik döneminde rastlıyoruz”
Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, ailelerin teknoloji ile ilgilendikleri zaman çocukların o nesneyi merak ettiğini ve uğraştıkları aletin neden bu kadar önemli olduğunu araştırdıklarını söyledi. Karayağız konuşmasına şöyle devam etti:
“Yapılan çalışmalarda bu dönemin bağımlılık geliştirme özelliğinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. 12 ile 15 yaş arasındaki çocuklarda internet ve telefon büyük bir bağımlılık yapan cihazlardır. Bunun nedeni de biraz da ailelerdir. Çocuk 8 veya 10 aylıkken özellikle bu dönemlerde etraflarını incelerken anne ve babanın neyle meşgul olduğunu çocuk gözlemliyor. Buna biz sosyal öğrenme diyoruz. Elimizden telefon düşmediğinde, elimizden kumanda düşmediğin de çocuklar ilgisini o nesneye yönlendiriyor. Çünkü ailesi hep bu nesnelerle meşgul oluyor. Bunun niçin bu kadar değerli olduğunu öğrenmeye çalışıyor.
“Sömestr tatilinde sınırlarımızı iyi çizmeliyiz”
Çocukları sömestr tatilin de ödüllendireceğiz ama bu ödüllerin arasında bilgisayar serbest, saatlerce istediğin gibi oynayabilirsin, sabaha kadar başından kalkmayabilirsin değil bunun süresini ailelerin iyi ayarlaması gerekiyor. Günde 2 saat aralıklı olarak bunu yapmalıyız. Çocuğun keyif aldığı bir takım aktiviteler burada yaptırılabilir. Bunun içinde özellikle şiddet içeren bilgisayar oyunlarının oynanmaması önemlidir. Çocuğun girdiği bu sitelerin denetlenmesi gerekiyor.”
Ailelerin çocuklarını tedaviye getirdiği zaman teknoloji konusunda çocuklarına sınırlama getiremediklerini, çocuğun o nesneye bağımlılık geliştirdiğini ve elinden alamadıklarını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Aileler geldiğinde o bağımlılığın ortadan kaldırılmasını istiyorlar. Aile içinde verilen kararlar sabit olmalıdır. Alınan kararlar birbiriyle uyumlu olmalıdır. Günümüz de çalışan aileler çoğunluktadır. Genelde o zamanlarda bakıcılar veya büyükler bakıyor. Onlar da ailelerin verdiği karara saygı duyup aynı şekilde uymaları gerekir. Çünkü bu zaman da alan karmaşası oluşuyor. Çocuk o zaman hangi kararın doğru olduğuna karar veremiyor. Çocuk o zaman da kendi sınırlarını zorlamaya başlıyor.”
Teknolojik ürünlerin alınması konusunda televizyonlarda çıkan reklamları değerlendiren Karayağız, yayınlanan bu reklamların çocukların televizyonu izlediği saatlerin dışında koymaları gerektiğini aksi takdirde özendirici bir etki oluşturacağının altını çizdi.

Paylaş:
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.