Madde kullanımı neden bu kadar hızlı arttı?

Artan madde kullanımının ve buna bağlı olarak ortaya çıkan sorunların nedenlerini değerlendiren uzmanlar; niteliksiz eğitim, işsizlik, şiddet olaylarının artması gibi sebepler üzerinde duruyor.
Dr. Ergün Demir – Dr. Güray Kılıç

Düşük eğitim seviyesi, işsizlik, borçlanma, göç, fuhuş ve şiddet madde kullanımını tetikleyen faktörler arasında yer almaktadır. Hükümet yetkililerinin söylediği gibi sosyoekonomik düzey ve refah artmıyor, eğitim çağ atlamıyor aksine rakamlarla sabit olduğu üzere vatandaş giderek daha fazla yoksullaşıyor ve eğitim seviyesi düşüyor.

Madde kullanımı ve bağımlılığı yeti yitimlerine, yaşamların dramatik bir şekilde kararmasına, bireyin ve toplumun refah düzeyinin düşmesine, madde ile ilintili suç ve kazaların, enfeksiyon hastalıklarının artmasına ve ölümlere yol açmaktadır.
Son 10 yılda ‘’uyuşturucu’’ madde bağlantılı suçlardan ceza infaz kurumlarında bulunanların sayısı %401, tedavi merkezlerine ayakta başvuruda %674, yatan hasta sayısında ise %381 artış meydana gelmiştir.

Son 10 yılda; alkol ve madde bağımlılığı tedavi ve eğitim merkezlerinin sayı ve yatak kapasitelerinin artırılmasına rağmen artan hasta talebini karşılayamamaktadır. Ayakta başvuruda %674, yatan hasta sayısında ise %381 artış meydana gelmiştir.
Ülkemizde bağımlılık tedavisi ile uğraşmak zahmetli olup cazip değildir. Bu nedenle de bu alanda iş üreten, katkı koyan sağlık insan gücü ve akademik personel sayısı sınırlıdır.
madde-kullanimi-neden-bu-kadar-hizli-artti-359381-1.
Sosyal dışlanma ve madde kullanımı

Madde kullanım sorunu toplumun tüm kesimini etkilemekle birlikte işsiz/yoksul kesimini daha çok etkilemektedir. Tedavi gören hastaların %53,9’unun işsiz, %10,4’ünün düzenli işinin olmadığı, % 28,9’unun düzenli işi olduğu ve %2,7’sinin ise öğrenci olduğu görülmektedir.

Eğitim ve öğretim düzeyi düştükçe madde kullanım/bağımlılık sorunu artmaktadır.

Tedavi gören hastaların; %70,7’si ’ ilk ve ortaöğretim mezunu, %24,4’ü lise mezunu, %3,3’ü yüksekokul mezunu, %1,7’si hiç okula gitmemiş olduğu görülmektedir.

Nüfus artışı ve göç madde kullanım sorununu beraberinde getirmektedir.

Son yıllarda göç ve nüfus artışı beraberinde ekonomik ve sosyal sorunlara neden olmaktadır. Bu durum ailelerin özellikle gençlerini ve çocuklarını etkilemekte ve madde kullanım sorununu da beraberinde getirmektedir.

Yatarak tedavi gören hastaların ikamet ettikleri iller incelendiğinde; en yüksek vaka sayısının sürekli göç alan ve nüfus yoğunluğunun olduğu iller (İstanbul, Adana, Mersin, Antalya, Konya, Ankara, Gaziantep, Şanlıurfa, İzmir, Bursa, Hatay ) olduğu görülmektedir.

Sonuç olarak;
Eğitim seviyesinin düşmesi, işsizliğin artması, vatandaşların yaşamlarını borçla döndürmeye çalışması, göçler, fuhuş ve şiddet olaylarında meydana gelen artışlar madde kullanımını tetiklemektedir.

Her geçen yıl madde kullanım yaygınlığının arttığı, madde kullanmaya başlama yaşının düştüğü ve gençlerde madde kullanım sıklığının giderek yaygınlaştığı görülmektedir.

Tedavi gereksinimlerinin karşılanması için ise son yıllarda uyuşturucu madde bağımlılığı tedavi merkezi sayısı ve yatak kapasitesi önemli oranda artırılmıştır. Ancak tedavinin başarısının sürekliliği için rehabilitasyon hizmetlerinin uygulanması çok önemlidir. Türkiye’de bağımlılık alanında sosyal destek sistemleri ve rehabilitasyon çalışmaları istenilen düzeyde değildir.
Bağımlılıkla mücadele kamuda salt bir asayiş ve sağlık sorununa indirgenmemeli ve bütüncül yaklaşılmalıdır. Madde kullanımını tetikleyen faktörler halının altına süpürülmemeli ve bu faktörler minimalize edilmelidir.

Atanan her milli eğitim bakanına göre sınav sistemini değiştirmekle ve her mahalleye imam hatip lisesi açmakla eğitim seviyesinin yükselmediği, tıbbi tedavi yerine giderek artan uhrevi tedavi uygulamalarının sorunları çözmeyeceği bilinmelidir.
Madde kullanımı/bağımlılığı bir suç değil tedavi edilebilen ciddi bir halk sağlığı sorunudur!

Dipnotlar:
» Hasta verilerinin toplanması istenilen düzeyde olmamaktadır. Örneğin 2011 yılı içerisinde 22 bağımlılık merkezinin verilerine göre toplam 5214 yatarak tedavi başvurusu gerçekleşmiştir. Ancak 22 tedavi merkezinin 11’inde yatarak tedavi gören ve tedavi bildirim sistemi formu dolduran 2117 hasta verileri kaydedilmiştir.
» Ayakta tedavide 2014-2015 yılları arasında %25 azalma dikkat çekici olup stabil olmadan birdenbire düşme olması veri kaçağı, tedaviden umut kesilmesi, tedavi sunumunda sorun, fişlenme korkusu anlamına gelir.
» Yatarak tedavi gören hastaların maddeyi ilk kullanım yaşı bakımından incelendiğinde; hastaların % 10,9’unun 15 yaşından küçük, %39,2’sinin 15-19, %30,1’inin 20-24, %11,6’sının 25-29 yaşları arasında ilk kez madde kullandıkları görülmektedir. En küçük deneme yaşının 10 olması ve % 10,9’unun 15 yaşından küçük olması dikkat çekicidir.(2014)
» 2006 ve 2015 yılları arasındaki tedavi merkezi sayısı 17’den 47’ye yatak kapasitesi 469’dan 793’e artırılmıştır.


Madde bağlantılı suçlardan ceza infaz kurumlarında bulunanların sayısı.


Madde bağımlılığı tedavi merkezlerinde tedavi gören hasta sayıları.​

www.birgun.net

Paylaş:
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.